zamanyonetimi
Sınava 2 ay kadar bir zaman kaldı. Bu süre iyi değerlendirilirse bir şeyler yapmak için yeterli bir zamandır.Her sabah hesabınıza 86.400 altın yatırılan bir bankanın olduğunu düşünün. Gün boyunca, bu altından istediğiniz kadar altını harcamakta veya harcamamakta serbest bırakıldınız. Ancak bir tek koşulla, o gün size ayrılan altından harcamayı başaramadığınız kısmı, ertesi güne devretmiyor.
Yani bir önceki altının tamamını harcamış veya hiçbir bölümünü harcamamış da olsanız, ertesi sabah bankanızın hesabında yine 86.400 altın olduğunu görüyorsunuz.
Kendinizi böyle bir durumla karşı karşıya bulsaydınız, acaba ne yapardınız? Birçok insan gibi bu kadar altını her gün harcamak için bir yol bulurdunuz herhalde. Acil ihtiyaçlarınıza öncelik vermeniz mantıklı bir yol olacaktır şüphesiz. Ancak sizden beklenen, bu altını her gün yatıracak bir yer bulup, iyi planlamayla uzun vadede en büyük getiriyi sağlamak olacaktır.
Farkında olsak da olmasak da, yaşamımızın her gününde bu durum geçerlidir. Zaman “banka”dır. Ve size her gün istediğiniz gibi harcayabileceğiniz 86.400 saniye verilir.Herkese eşit olarak verilen tek olgu zamandır. Ve bu saniyeleri kullanmayı başaramazsanız, onları ebediyen kaybedersiniz.
Bütün başarılı insanlar, zamanın değerinin farkındadır. Edison’a dünyada en önemli şeyin ne olduğu sorulduğunda, cevabı “zaman” olmuştur.
Peki ama nedir bu zaman? Günün 24 saat olması, haftanın 7 gün, yılın 365 gün olması mı? Yoksa bir gün için biçilen mesai saati mi? Bir yıl için tespit edilen aktif iş günü mü?
Zaman kavramının felsefi tartışma alanına girmeden, sadece yönetim açısından ve sosyolojik boyutlarını dikkate alarak üzerinde durursak diyebiliriz ki zaman “bize verilen sürenin tamamıdır”. Bu geniş çerçeveyi somutlaştırarak doldurmak mümkündür. Dolayısıyla zaman, bize biçilen süre, ömür, hayat olduğu kadar, bir günlük bir hayat dilimi veya belirli bir iş için gereken süre de olabilir.
Gelişmiş toplumlarda günlük hayatın akışı, yapılan işleme göre belirli zaman dilimlerine ayrılmıştır: Mesai saatleri, dinlenme, eğlence, spor, hobiler vb. Düzenli yaşamayı, bilgi toplumunun gereği olarak yapmak zorunda olan insanlar, bunu zamanını planlayarak yapar. Aslında insan zamanı yönetemez. Akreple yelkovanın hareketi denetimimiz dışındadır. Durmaksızın hareket ederler ve biz ne yaparsak yapalım zaman önceden kararlaştırılmış bir hızla akıp gider. Mesele saati yani zamanı yönetmek değil, kendimizi zaman içinde yönetebilmeyi kavramaktır.
Bir sabah, her günkünden yaklaşık bir saat erken uyandınız ve kalktınız. Bu bir saat içinde acaba ne yapardınız?
Uzun bir kahvaltı etmek
Müzik dinlemek
Gevşeme egzersizleri yapmak
Yapmanız gereken işleri yapmak, çalışmanız gereken dersi çalışmak…
Bu durumda seçme olanağına sahip olduğunuz eylemlerden birine öncelik veriyorsunuz ve onu ilk sıraya alıyorsunuz. Neden?
“Yarın sabah ilk yapacağım iş…” tasarladığınız eylemler arasında birine öncelik veriyorsunuz. Neden diğer işlerden birine değil de bu işe öncelik? Çünkü belirlediğiniz kişisel amaçlara göre olayları sıralıyorsunuz. Yaşamın tüm olayları arasında denge, uyum ve bütünlüğü gerçekleştiren bir gerçektir. Zamanı yönetmek, gücümüzün yoğunluğunu, hayati öneme sahip öncelikler açısından hedefler belirleme ve onları sonuçlandırmak için yöneltme yeteneğidir.
Zaman yönetimi bu bağlamda “neyi, niçin ve ne zaman yapmayı” bilmek ve günlük yaşayışın akışını bu ilkeye göre planlamaktır. Zamanı planlamak, bu anlamda zamanı en iyi şekilde yönetmek demektir. (Prof.Dr. İhsan Sezal, Zaman Yönetimi Çalışma Notları).
Acaba insanlar bazı zamanlarını neden boşa harcarlar? Bu nedenlerden birkaçını şöyle sıralamak mümkündür:
İnsanlar, zamanlarını geçirme tarzlarının, kendi denetimleri ile ,ilgili olduğunu fark edememektedirler.
Hayatta başarıya ulaşmak için gerçekte ne kadar az zamanları olduğunu düşünememektedirler.
Boşa harcadıkları zamanın ne kadar süre olduğunu bilememektedirler, değerlendirmemektedirler.
Zamanlarını yönetme konusunda sistem ve stratejiye sahip değildirler.
Genelde insanların bu kadar zaman kaybetmelerine neden olan en büyük sorun, zamanlarını planlamamalarıdır. Bir düşünür diyor ki, “Zaman tasarrufu yapmanın en iyi yollarından biri, önceden düşünmek ve plan yapmaktır. Beş dakikalık düşünme, genelde bir saatlik zaman tasarrufu sağlar.” Zaman başarıya ulaşmada en değerli olgu ise mutlaka planlanmalıdır.
Bir öğrencinin çalışma zamanı sürekli şekilde kesintiye uğrayabilir.Öğrencinin “zaman kullanımı”nı mutlaka verimli hale getirmenin bir yolunu bulması gerekir. Aksi takdirde düzenli ders çalışması aksar ve erteleme davranışı devreye girer.
Bu zaman kesintilerini en aza indirebilmede yardımcı olabilecek bazı yöntemler şöyle sıralanabilir:
Zaman dilimleri (blok süreler) halinde çalışma.
Çalışma ortamını dikkat dağıtıcı hususlardan etkilenmeyecek şekilde düzenleme
Ders çalışma zamanlarını belirleme ve aynı saatlerde, aksatmadan düzenli olarak çalışma
Beklenmedik gecikmeler veya zaman fırsatlarını değerlendirememek
Beklenmedik bir gecikme ile karşı karşıya kalarak, o anda yapacak işiniz olmadığını kaç kez fark ettiniz? Bu durumda, beklemekten başka yapacağınız pek bir şey bulunmaz. Buna benzer durumlarda kalmamak için tek yol, önceden plan yapmaktır.
Pişmanlık duymak ve düşler kurmak
Zihni bunlarla meşgul ederek geçirilen her an, verimlilikten çalınan bir saniyedir. Hatalardan ders alınmalı, ancak yola devam edilmelidir.
Ders çalışmayı sürekli ertelemek
Her işi sürüncemede bırakan birine bir arkadaşı, günlük işlerini nasıl yapabildiğini sormuş. “Bu basit”, demiş adam, “Bunun düne ait bir iş olduğunu varsayarım.” Bir işi sürüncemede bırakma ile başa çıkabilmek için yapılabileceklerden bazıları şöyle sıralamak mümkündür:
Verilen bir işin gerçekten yapılması gerekip gerekmediğini belirlemek.
Kendini harekete geçirmenin yararlarını keşfetmek.
İç disiplin geliştirmek.
Olumsuz kişisel tutum içerisinde olmak
Duygusal karışıklık, enerji kaybetmemize ve daha az verimli olmamıza neden olabilir., Kendine güvensizlik, kızgınlık, başkaları ile kıyaslama sonucu kıskançlık, mücadele, öfke ve diğer olumsuz duygular, elimizden gelenin en iyisini ortaya koymamızı zorlaştırdığı gibi üretici olabileceğimiz zamanı boşa harcatır.
Öncelikleri bilememek ve sıralayamamak
Herhangi bir insanın edinebileceği en ciddi zaman yönetimi becerilerinden biri, öncelikleri bilmek ve bunları sıralayabilmektir.
Pek çok kişi her gün yaptıkları işlere onları yapmakla ne büyük değer kazandıklarını hiç düşünmeden yaklaşır. Onlara göre bir görev diğerlerine benzer ve gün, etkinliklerle dolu olduğu sürece mutludur. Veya zevkli görünen işleri yapar, onlar kadar hoş olmayanları görmezlikten gelirler. Veya işlerini önceliklerden ziyade hissettikleri baskıya dayanarak sıraya dizerler. Etkisel değil tepkiseldirler. Başarılı insanlar zamanlarını böyle bir yaklaşımla yönetmezler. Zamanlarını yönetmeleri için bir öncelikler stratejisi belirlemeleri gerekir. Önceliklere göre çalışmada yardımcı olabilecek hususları şöyle belirtmek mümkündür:
Güne, önceliklerin bir listesini yaparak başlama (İnsanlar, işlerini önem sırasına göre yapmaya doğal olarak direnir. Çoğu, hoş veya uygun olanları tercih eder. Yine de bir insanın zamanını, görevleri önem sırasına göre gerçekleştirmek kadar iyi yöneten bir tek fikir yoktur).
Bir öğrenci üniversiteye hazırlanma sürecinde önceliğini ders çalışmaya zihinsel olarak vermelidir ve zamanını bu önceliğe göre planlamalıdır.
Öncelikleri yazma ve onlara bir program verme ( Günü planlamak , başarı için çok önemlidir. Ancak haftayı, ayı veya yılı planlamak da o kadar önemlidir. Bu, tüm yönleri gösterecek ve daha büyük resim üzerinde, hedeflere ulaşma üzerinde dikkati toplamayı sağlayacaktır).
ZAMAN GÜNLÜĞÜ
Herkes zamanın yetmediğinden, azlığından yakınıyor. Gerçekte Zamanımız az değil. Belki onu yeterince koruyup, gereğince kullanamıyoruz. Farkında olmadan zamanı şu ya da bu şekilde yitiriyoruz. Belki de çalıyorlar. Zamanımızı kim (ler) çalıyorlar? Kimden, kimlerden şüpheleniyorsunuz? Zamanınızı çalanları bulmak ister misiniz? Zaman günlüğü yazmak size,
Zamanınızı hangi işlerde harcadığınızı,
Göreviniz ile zaman tüketiminiz arasında bir uyuşum olup olmadığını,
Kullanılmayan günlük serbest zamanınızın süresini,
Hangi hayati konuları ihmal ettiğinizi, Zaman kaybına neden olan faktörlerin, verimliliğinizi ne ölçüde etkilediğini,
Amaçlarınızı ne ölçüde gerçekleştirdiğinizi gösterecektir.